Türkiye’nin ilk ve tek eşcinsel yaşam ve kültür dergisi GZone yayın hayatına başlayalı tam bir yıl ve 12 sayı geçti. 13.sayımızın kapağını 1.yaşımızı kutlamaya ayırdık ve her daim güzel, her zaman güçlü bir pop star olan Yeşim Salkım bize katıldı…
Yeni sayımızdaki ilgi çekecek konuklardan biri de mayo tasarımları kadınlar için bir arzu nesnesi olan, ünlü tasarımcı CİHAN NACAR oldu. Moda editörlerimizden Kerem Can Dum’un tasarımcıyla yaptığı bu özel röportajdan öne çıkan başlıklar ise şöyle:
Röportaj: Kerem Can Dum
CİHAN NACAR
1984 doğumlu tasarımcı, eğitimine 2002’de Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarım bölümünde başladı ve sonrasında İSPANYA-Universidad Politecnica De Valencia’da devam etti. 2006 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Moda Tasarım bölümünde yüksek lisansa başlayan Nacar, 2007’de Project Runway Türkiye 2. si oldu. U.S. Polo ASSN- No Gossip- Pierre Cardin , Dagi ,Bonesta gibi markalara tasarım danışmanlığı yapan tasarımcı, aynı zamanda ünlü isimler için sahne giysileri hazırlamaya devam etmektedir. Kendi markasında 3. Sezonunu tamamlayan Cihan Nacar, Türkiye’de birçok tasarım butiğinde ürünlerini satışa sunmuştur.
Mayo tasarımlarınız ile tüm Türkiye’de tanınıyorsunuz. Peki tasarım olarak neden mayoyu seçtiniz?
Mayo kumaşları çocukluğumdan beri her zaman ilgimi çekmiştir. Renkli ve parlak dokuları da, bu yola çıkarken bana ilham kaynağı olmuştur. Mayo kumaşlarıyla oynama isteği ve tasarlama arzum beni mayoya yönlendirdi diyebilirim.
2015 koleksiyonunuz bir öncekilere göre daha renkli ve baskılı, hatta biraz daha hareketli. Önceki koleksiyonlarınızdan bu noktalarda biraz ayrılıyor. 2015’in konseptini biraz da sizden dinleyebilir miyiz?
2015 Koleksiyonunda Cihan Nacar kadınını biraz daha cesur kıldık. Şehir hayatını bir Amazon ormanına benzetirsek, kararlarından emin ve kendini öne çıkarmayı seven bir kadının detaylarında diğerlerinden farklılaşacağına inandık. Bu nedenle 2015 Amazon kadını konseptimize farklı ve güçlü dokunuşlar ekledik.
Özellikle ten rengi mayolarınız çok öne çıktı. Renk olarak ten rengini seçmek nereden aklınıza geldi?
Ten rengi kadının en değerli giysisidir. Kadının ten rengini öne çıkartmak isteği ile hazırladığımız koleksiyonda ten rengi, vizon ve pudra tonlarını tüm koleksiyonda kullandık.
Türkiye ve yurtdışını kıyasladığımızda, özellikle “beachwear”ı nasıl yorumlarsınız?
Markaların daha çok mayo renklerine ve desenlerine önem verdiğini görüyorum ancak kadın fiziği her zaman mükemmel olmak zorunda değil. Bu nedenle her kadın fiziğine uygun mayo kalıbı çıkarabilmek benim için çok önemli. Kısaca şöyle açıklayayım; Titizlikle çalışılmış bir kalıp ve uygun renklerle hazırlanan bikini, kilo fazlası olan bir kadını gayet ince gösterebilir.
Türkiye ve yurtdışını kıyasladığımızda, özellikle “beachwear”ı nasıl yorumlarsınız?
Markaların daha çok mayo renklerine ve desenlerine önem verdiğini görüyorum ancak kadın fiziği her zaman mükemmel olmak zorunda değil. Bu nedenle her kadın fiziğine uygun mayo kalıbı çıkarabilmek benim için çok önemli. Kısaca şöyle açıklayayım; Titizlikle çalışılmış bir kalıp ve uygun renklerle hazırlanan bikini, kilo fazlası olan bir kadını gayet ince gösterebilir.
Türkiye ve dünyadan kimi giydirmek isterdiniz?
Türkiye’den Burcu Esmersoy -ki ünlü bir moda dergisinde kendisine çok yakıştırdığımız bir mayomuzu giydi- dünyadan ise Cara Delevingne diyebilirim.
Erkek mayo tasarımı yapmayı düşündünüz mü?
Hayır.
Erkek mayo tasarımlarının gelişimi hakkında yorumlarınız neler?
Henüz ihtiyaçlar doğrultusunda ilerlediğini düşünüyorum. Umarım ilerde farklı kalıplarda erkek mayoları görürürüz.
Dünya modası ve Türkiye’yi kıyaslayacak olursanız. Sizce Türk moda dünyası global pazarın neresinde? Gelişmesi için neler yapılmalı?
Türk modası henüz yurtdışında kendini gösterebilmiş değil. Bir iki duayen kendini yurtdışında ispatlamış olsa bu kişiler bir elin parmağını geçmiyor maalesef. Bunun sebebinin tasarımcıların tek bir noktada değil pazarın birçok noktasında bulunma istekleri olduğuna inanıyorum.
Fakat son yıllarda bazı tasarımcıların doğru stratejiler yaptığını görüyorum. İnancım yakın zamanda Dünya’da Türk tasarımcıların isimlerinin daha sık duyulacağı.
Moda ve LGBT bağlantısını kuracak olursak, dünyada modacıların büyük çoğunluğu eşcinsel. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Eşcinsel insanların hayatı farklı bir açıdan gördüğüne ve gördükleri her noktada yaratıcı bir şeyler bulabildiğine inanıyorum. Bu kadar yaratıcı bir insanın kendini modanın içinde bulması zaten kaçınılmaz. Bu nedenle çoğu eşcinsel tasarımcıların tasarımları her zaman alkışlanır.
Modanın cinsiyetleri homojenleştirdiğine dair söylemler gündemde. Bu konu hakkında yorumlarınız neler?
Cinsiyetleri homojenleştiriyor mu bilmiyorum ancak hepimizi görsel bir şenlikle bir araya getirdiği kesinlikle doğru.
Türkiye’de özgürlükler ve LGBT haklarını nerede görüyorsunuz? Sizce gelişmesi ne durumda, neler yapmak gerekmekte?
Dünyada her geçen gün artan farkındalık ilham verici. Türkiye’de bu farkındalığın günden güne arttığına inansam da özgürlük kavramının tam anlamıyla yerleşmesi biraz daha zaman alacaktır. Umudum dünyada verilen hakların bir gün Türkiye’de de olması. Bu nedenle özgürlük ve eşitlik için atılan adımların hepsinin destekçisiyim ve destek olmaya da devam edeceğim.
GZONE DERGİ’NİN 1. YAŞ ÖZEL EYLÜL 2015 SAYISINDAN, AŞAĞIDAKİ BUTONLAR ARACILIĞI İLE ÜCRETSİZ OKUYABİLİRSİNİZ..