DÜNYACA ÜNLÜ ELEKTRONİK MÜZİK ŞARKICISI AYER GZONE’A KONUŞTU

Ünlü  fotoğrafçılar  Rick Day ve Steve Benisty’nin yönetmenliğinde çekilen, Hornet, Grindr gibi uygulamalarda aradığımız anlık tatmini eleştirdiği Digital Fantasy video klibiyle ilgimizi çeken New York, Brooklyn çıkışlı R&B ve Elektronik Pop şarkıcısı ve üreticisi Ayer ile müzikten LGBTI haklarına kadar farklı konuları konuştuğumuz bir röportaj gerçekleştirdik. Her sorumuza oldukça samimi cevaplar ile geri dönen dünyaca ünlü sanatçıya bu mütevazi duruşu için de ayrıca teşekkür ederim.

Sözü çok fazla uzatmadan sizi Ayer ile başbaşa bırakıyorum.

Röportaj: Onur Özışık
(Bu Röportaj Gzone Dergi Nisan 2015 Sayısında yayınlanmıştır)

İlk olarak müzikal kariyerinden başlayalım, bizler ‘’Digital Fantasy’’ yi çok sevdik, bize kendinden bahseder misin?

Çok teşekkür ederim. Amerika başta olmak üzere Dünya’nın farlı ülkelerinde, farklı prodüktörlerle ve müzik yazarlarıyla çalışmış, New York, Brooklyn çıkışlı bir müzisyenim. 2012 yılında kariyerime Elektronik Müzik ile başladım, 2013 yılında ilk teklim ‘’Circle Down’’ u çıkardım. Halen Hollanda, Rusya ve ABD’de çalışmalarıma devam etmekteyim, belki yakın bir gelecekte Türkiye’de de bir şeyler yapabilirim.

Yeni şarkın ‘’Digital Fantasy’’ de Grindr, Hornet ve Tinder gibi sosyal mecraları ve orada gecelik ilişki arayan dijital çağın insanlarını eleştiriyorsun. Peki sence dijital çağda aşk ne alemde?

Kolay yolla, internet sayesinde insanlarla tanışma olasılığı bence aşkın gelişmesi için gereken ortamın etkisini azaltıyor. Benim için, belki de çok daha iyi bir adayın bir tıklama ötemde olma olasılığını bilmem, bir ilişkiye başlamama engel oluyor. Tabii bu bakış açısı coğrafyalara göre değişiklik gösterebilir, en azından Amerika’da öyle olduğunu söyleyebilirim. Bence dijital çağda aşk, yaşaması ve büyütmesi günden güne zorlaşan bir algı.

Birçok kültürde anlaşılması zor ya da tepki çekecek detaylarla dolu bir video klip hazırladınız. Bunun senin global anlamda kariyerine kötü etki edebileceğini düşünüyor musun?

Umarım etmez. Videonun yönetmenleri Rick Day ve Steve Benisty ile beraber şarkıdaki hikayeyi biraz herkese uyarlamak istedik. Kimsenin reddedemeyeceği bir noktaya taşımak da diyebiliriz. Bir şansla videoda kendine benzeyen bir karakter bulamayan birileri çıkarsa, sanırım kendi içinde yaşattığı ve sakladığı cinselliği ile ilgili bir şeyler bulacaktır.

Peki videonun çekim süreci nasıl gelişti?

Bir yıla yakındır Rick Day ve Steve Benisty ile beraber çalışıyoruz. Onlarla ilk tanıştığımda şarkıyı dinlettim ve anladım ki aslında şarkının hikayesine aynı bakış açısıyla yaklaşıyoruz. Onlar da bu sohbetimizi bir kurguya taşıyıp, daha önceden çektikleri fotoğraflardan esinlenerek videoda yer alan karakterleri çıkarttılar. Sonrasında kastın da oluşumu ile videonun çekimleri iki gün sürdü. Benim müziğimin üzerine böyle bir hikaye dikmelerini izlemek ise bana inanılmak keyif verdi.

Sence dijital çağdaki ilişki yozlaşmalarının nasıl önüne geçebiliriz?

Bunun cevabını gerçekten bilemiyorum. Kendi özel hayatıma baktığımda da aynı yozlaşmayla karşılaştığım için bunun formülü hakkında en ufak fikre erişemiyorum. Bence en önemlisi bir şekilde, cinsel ya da değil karşılaştığımız insanların insanlıklarına ve güzelliklerine dokunmak gerek, biz en azından videoda bunu anlatmak istedik.

Yeni EP çalışman “In My Headphones” 28 Nisan’da yayınlandı. Bize bu EP’deki diğer şarkılardan da bahseder misin?

Bu EP’deki şarkılar diğer projelerimden çok daha şahsi diyebilirim. Kendi hayatımda tecrübelediğim ilişkiler ve olaylardan esinlenerek yazdığım şarkıları 90’lar R&B’si ve Disko müziği ile harmanladım. “In My Headphones” daha önce yayınladığım tekliler dışında hazırladığım, farklı şarkılardan oluşan ilk projem ve bunu insanlarla paylaşmak için can atıyorum. Çıkış tarihine kadar iTunes üzerinde ön satışta ve 28 Nisan tarihinde resmi olarak çıkıyor.

Türkiye ve Orta Doğu’daki özgürlükler hakkında ne düşünüyorsun?

Bildiğim kadarıyla Orta Doğu ve Türkiye LGBTI bireyler için özgürlüklerden yoksun. Çok fazla bilgim olmamasına rağmen edinebildiğim haberlerden takip ediyorum. Umarım topluluğumuz yakın zamanda Türkiye’de ve Orta Doğu’da da hakettiği özgürlüğe erişir.

Bir eşcinsel olarak Türkiye’de yaşayan LGBTI bireylere özel bir mesajın var mı?

Size başka insanların nasıl baktığını asla önemsemeyin, asıl önemli olan sizin gerçeğiniz. İnsanların size bakış açısını değiştirmekle uğraşmayın, birebir kendiniz olun, asıl göreviniz kendiniz olmak. Ne kadar çok insan kendi olup, dış seslere kulak asmazsa, o zaman toplum da kabul edişe geçecektir. Amerika’da şu an olan bu, yavaş yavaş gerçekleşti ama gerçekleşti. Özetlemek gerekirse, kendiniz olun, kendinizi sevin ve kendinizi koruyun.