Türkiye’nin eşcinsel kültür ve yaşam dergisi GZone, Haziran 2016 “Onur Haftası Özel” sayısı için tarihinde ilk kez siyaha büründü. LGBTİ bireylere yapılan bir soykırım hareketi olan Orlando katliamı için #yastayız. Bu anlamlı günlerin şerefine sizlere dolu dolu bir sayı hazırladık.
Bu sayımızın konuklarından biri de Dream TV’nin ekran yüzlerinden, FOMA’nın solisti olarak tanıdığımız, artık kendi kanatlarıyla solo müzik kariyerine başlayan Evren Uysal.
Dream TV’nin ekran yüzlerinden, Dream Haber’in sunucusu Evren Uysal, aynı zamanda Türk rock grubu FOMA’nın solisti olarak da tanınıyor. Evren Uysal’ın ilk single’ı ‘Kötü Karakter’ herkesin içinde olan, güzel renklerin, mutlu anların ortasından çıkıp gelen affedici olmayan bir ‘kötü’yü anlatıyor.
Gelin, Evren Uysal’ı daha yakından tanıyalım.
Röportaj: Onur Özışık
İlk solo projeniz ‘’Kötü Karakter’’ ile grup müziğinden koptunuz. Bu süreç nasıl gelişti?
Bazı şarkılar kendi iç dünyanızın derinliklerinden evrilir, kişiseldir tek bir sözünü ve notasını değiştirmek istemez öylece paylaşmak istersiniz. Kendimle kaldığım dönemleri anlatan, kendimi kandırmaya çalıştığım kimi zaman başarılı olduğum kimi zaman ise gerçeklerle yüzleştiğim hallerimi paylaşıyorum kendime şifreler vererek. Solo olarak paylaşmak daha doğruydu. Çıkan sonuç her ne olursa olsun tebessümle karşılıyorum. Sıkmadan, yormadan, zorlamadan bırakıyorum kendimi. Hayat gibi, hiç bir şeye de şaşırmadan üstelik. Kalpten karşılayarak…
Kötü Karakter ile iyi ve kötü olma evrelerimizi deşiyorsunuz? Peki insan doğası sizce nasıl işliyor? İyi ya da kötü insanlar var mıdır? Neden?
Kötünün ve iyinin cinsiyeti yok! Herkesin ilk görüşte bir diğerinde bıraktığı intiba sonucu ön kabuller oluşuyor. Kötü veya iyi olma durumları onu kullanan kişilerin ihtiyaçlarına göre değişiklik arz ediyor. İnsan doğası gereği hata yapabilen bir varlık olduğunu düşündüğümüzde tahammülümüz neye el veriyorsa ilişkilerimizi de o şekilde yaşıyoruz. İyi ve kötüler hep aramızda. Herkesin bir rolü olduğu gibi, iyi ve kötü olma evrelerinden çok şey öğreniyoruz.