Yaklaşık 2 ay önce gündeme gelen COVID-19, yani nam-ı diğer yeni tip koronavirüs, beklenmedik bir şekilde önemli bir konu hatta korku haline oturdu. Ocak ayının son günlerinde Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede başta Çin olmak üzere 40’ın üzerinde ülkede 60 bin insana bulaştı ve 5 bine yakın kişinin hayatına mâl oldu. Üst solunum yoluna bulaşması sonrasında solunumu etkileyecek hastalıklara yol açarak kayıplara neden olan virüs, özellikle kronik hastalıkları olan 70 yaş üstü bireylerde ölümcül olabilme potansiyeline sahip. Buna bağlı olarak, son günlerde Kırmızı Kurdele İstanbul’un Online HIV Danışmanlığı’na başvuran HIV ile yaşayan bireylerin en büyük korkularından biri de koronavirüs oldu. Buna bir de Sağlık Bakanlığı tarafından 11 Mart 2020 tarihinde Türkiye’nin ilk resmi vaka sının açıklaması paniği arttırınca, Kırmızı Kurdele Derneği daha önce başka bir perspektifte ele aldıkları bu konunun temellerine dönerek, Ege Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana bilim dalı öğretim görevlisi Prof. Dr. Hüsnü Pullukçu’nun bilimsel gözden geçirmesiyle bulaşma, korunma yolları, HIV ile yaşayan bireylerin yapması gerekenler hakkında yazdı.
HIV ile Yaşayan Bireyler İçin Durum Nedir?
Genel görüşe göre, bağışıklık sisteminde sorun olan bireylerin COVID-19 ile enfekte olmalarıyla sürdürecekleri mücadele, genel nüfusa göre daha zorlu olacaktır. Buna, ilaç tedavisi almayan ve başığıklığını henüz tedavi ile desteklememiş bireyler, CD4 sayısı düşük olanlar (bahsettiğimiz düşüklük 200 ve altı), ve henüz HIV ile yaşadığını bilmeden bir de COVID-19 ile enfekte olmuş bireyler de dahildir.
Ancak yukarıdaki açıklamadan da kolaylıkla anlaşılacağı üzere, eğer siz düzenli ilaç tedavisi ile viral yükünüzü sürekli belirlenemeyen seviyede tutan, yani Belirlenemeyen = Bulaştırmayan kuralına uyan, ve bir de üzerine kişisel hijyeninize dikkat eden HIV ile yaşayan bir bireyseniz, korkmanızı gerektirecek bir durum söz konusu olmayacaktır.
Yani düzenli HIV ilaçlarımızı kullanmaya ve yukarıda belirttiğimiz korunma ve önleme yöntemlerine dikkat etmeye devam!
Fakat unutmayalım ki, 50 yaş üstü bir HIV ile yaşayan bireyseniz, mevcut kronik hastalığınız olan HIV nedeniyle ve varsa diğer kronik hastalıklarınız nedeniyle, genel risk kategorisinin içerisine girmektesiniz. 70 yaş ve üzerinde iseniz altta yatan başka bir hastalığınız olmasa da risk artmaktadır. Dolayısıyla, eğer 50 yaş üstü HIV ile yaşayan bir bireyseniz, normal önlemlere ek olarak biraz daha yüksek derece önlemler alabilirsiniz. Mesela yanınızda sürekli el dezenfektanı taşıyarak özellikle ellerinizi sık sık dezenfekte edebilir ve kalabalık ortamlara girmekten uzak durabilirsiniz. Ve eğer kendinizde herhangi bir belirti görüyorsanız, mutlaka hızlı bir şekilde HIV tedavi takibinizin yapan hastaneye başvurarak, tıbbi destek alabilirsiniz.
HIV İlaçları Koronavirüste Etkili mi?
Evet ama hayır!
İşin aslı şöyle:
Şubat ayının ortalarında, Tayland’daki bir koronavirüs vakasında hekimler, hastanın zaten düşük olan bağışıklığına cevap bulabilmek adına Lopinavir/Ritonavir (LPV/r) etken maddelerinin bulunduğu HIV tedavisi ilacını (ticari adıyla Kaletra) 2 gün süresince uyguladılar ve sonrasında yapılan testlerde hastanın test sonuçları negatif geldi. Ancak bu olayda, hastaya verilen ilaçların mı direk koronavirüsünü etkisiz hale getirdiği, yoksa değerleri yükselen bağışıklık sisteminin mi koronavirüsü yendiği konusunda, takdir edersiniz ki, bilimsel bir açıklama ve kanıt henüz bulunmamaktadır.
Kırmızı Kurdele Derneği’nin Websitesinden alınan bu yazının yazının kaynakçası ve tamamını okumak için TIKLAYIN