Mert Bell’in bu yazısını GZone’un Spotify’daki Hot 50 listesi eşliğinde okuyabilirsiniz.
Yeni bir yılın ilk ayları, çoğunlukla albüm ve şarkı yayınlanması açısından kurak geçer. Geçenlerde yine bir arkadaşımla “piyasada şarkı yok” geyikleri çevirirken aslında fark ettim ki albüm olmasa da bir çok yeni şarkı ve klip piyasaya sunulmuş ama şöyle kendimce bir ahkam kesmek için bilgisayar başına oturmam gerekti tabi ki.
Hande Yener’den başlayalım önce. Yener zaten söylediği her şarkıyı bir üst sınıfa taşıyan bir yorumcu olduğu için İlyas Yalçıntaş gibi melodik şarkılara imza atan bir besteciden şarkı alması fikri beni başta çok umutlandırmıştı. Ümit Kuzer’in, Hande’nin elektro-pop dönemine yakın durarak yaptığı temiz düzenlemesi de “Beni Sev” ile başlayan umutlanma sürecimize katkıda bulundu velhasıl, ama ortaya çıkan ürün, “Aşk Tohumu”, beni büyüleyemedi, peruğumu kafamdan uçurmadı. Sanki genel dinleyici kitlesi üzerinde de durum böyle. Nedenini sahiden bilmiyorum ama Yener piyasadaki eski etkisini kaybediyor ise üzüleceğim.
Benzer bir durum Ebru Gündeş için de geçerli sanki. Genelde çıkardığı albümler piyasada bir hareketlenme yaratır (“Araftayım”ı hatırlayınız) ama yeni albümü “Aşık” için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. (Korkmayın, burada Ebru Gündeş albüm detaylarına girmeyeceğim ama “Gidiniz”i çok beğendim – bir tıktan size zarar gelmez)
Göksel’in Mabel Matiz’le beraber yazdığı “Bu Da Geçecek” de şarkıcının eski aranjörü Alper Erinç’e dönüşünü müjdeliyor (gerçi müjdelemek doğru kelime midir bilemiyorum, ben Göksel’in Ozan Çolakoğlu ile yaptığı işleri oldukça seviyorum). Bu müthiş üçlünün şarkısı tatlı olmasına ve görsellerde nefes kesici bir Göksel sunulmasına rağmen kulaklarım “Yarım Kalan Şarkı”nın kalp kırıklığını ya da “Denize Bıraksam”ın dinginleştirici gücünü aramadı değil.
Nilüfer de kariyerinin bu olgunluk döneminde bu kez eski dostu Şehrazat’ın desteğini almış ve Volga Tamöz’ün titiz aranjörlüğünde Ajda-vari bir teşebbüste bulunmuş. Şarkıyı Ajda seviyesinde iddialı bulmadığımı belirterek dinledikçe çok sevdiğimi itiraf etmeliyim. “Tik Tak” ile ilgili sıkıntım şarkının kısa süresiyle tam bir diva deneyimine dönüşemeden bitivermesi, yoksa Nilüfer – Şehrazat ortaklığına bu kulakta her zaman yer var.
Enteresan bir geri dönüş ise Onur Mete’den geliyor. 20 yıl öncenin efsane şarkıları “Adaletsiz Yar” ve “Bitmesin”i yapan Mete elbette müziğe bu kadar uzun bir ara vermedi ama yeni şarkısı “Bu Senin Şarkın” radarıma harikulade bir giriş yaptı. Gitarlı tarzına alıştığımız Mete’nin gururlu ve mağrur şarkısını alıp klavye ve ritimlere teslim eden aranjörler Birkan Şener ve Gökçer Turan şarkının su gibi akıp gitmesini sağlamış.
90’lar popuna ve olağanüstü Asya’ya sevgilerini göstermek isteyen Kalben, Hayrettin Taşkaya ve prodüktör BKE ise şarkıcının diskografisindeki eşsiz şarkılardan “Günaydın”ı seçip yeniden yorumlamış. Akıllıca bir kararla Taşkaya’ya Asya rolü verilen bu düette Kalben’in sesinin elektronik altyapılara ne kadar yakıştığını tekrar duymak harika bir deneyim. Bu ekibe tam puan veriyorum.
Cover ile tam puan kazanan başka bir isim; Merve Deniz. Deniz’den 2 yıl önceki bir yazımda bahsetmiş ve takibe alınması gereken bir isim olduğunu belirtmiştim. Şarkıcı, Mehmet Güreli’nin adamı karman çorman eden “Umrumda”sını o kadar sağlam yorumlamış ki hem şarkıya hayranlığını hissettiriyor hem de Güreli’nin (haliyle) sahip olamadığı sopranosu sayesinde finalde bir başka duygusal boyuta taşıyıveriyor dinleyiciyi. Şarkının orijinal düzenlemesine tezat gayet kontrollü bir iş çıkaran aranjör Can Oflaz’ı da tebrik etmek gerek.
“Eski şarkılar güzel, yeni şarkılar meeh” gibi bir sonuca doğru gidiyormuş gibiyim ama Gökhan Türkmen ve Aslı Demirer’in yenilerini duymanız şart. Türkmen’in albümler arasındaki ara projeleri devam ediyor. Geçen yılki “Synesthesia”nın ardından 3 şarkılık “Virgül”ü yayınlayan şarkıcı yine grup müziğini popa yedirmenin en şahane örneklerini sunuyor. İlk yayınlanan ve ilk albümünü hatırlatan “İhtimaller Perisi”, favorim “Ben Unuturum” ve modu hafifleten “Masal Olsa” ile kendi müziğini kendi istediği şekilde yapıyor ve popun umut veren isimlerinden olmaya devam ediyor.
Aslı Demirer ise yeni şarkısı “Sana Sakladım”ı her zamanki zarafetiyle taşıyor ve Mert Carim ile beraber yazdığı şarkısının nakaratında kalpleri ustalıkla paramparça ediyor. Demirer gerçekten müthiş bir pop şarkıcısı ve sesinin, şarkılarının çok daha büyük kitleler tarafından bilinmesi gerektiğine inanıyorum. Kendisinin Spotify sayfasına gidiniz, pişman olmayacaksınız.
“Aşk-nefret” ilişkimin devam ettiği Berkay ve Oğuzhan Koç ise yine kendilerini bana dinlettiler. Berkay’ın “Deliler”i bir kulak solucanı olmakla birlikte her zamanki Berkay groove’una sahip bir şarkıyken aynı aranjörle (Çağrı Telkıvıran) çalışan Koç, bende daimi bir hoşnutsuzluk yaratan sesine rağmen, müthiş acılı ve ağdalı “Sükut-u Hayal”i kafama sokmayı başardı.
Sanıyorum Çağrı Telkıvıran’ın aranjör olarak başarısının altını çizmek gerek. Çünkü kendisinin, daha önce bende hiç tekrar dinleme isteği uyandırmayan Genco Ecer’in yeni ve şu ana kadarki en iyi şarkısı “Kalp Kıranlara”nın altında imzası var. Ayrıca, buradan sizleri Ecer’in instagram hesabına da yönlendirmek isterim.
2016’daki bir parça hakkı yenen albümü “Epik”in üstünden 3 yıl geçmesine pek az kalan Murat Dalkılıç ise bu sırada oyalanmamız için hareketli şarkısı “Son Liman”ı sunuverdi. Şarkı Dalkılıç’tan beklediğimiz modernliğe ve melodikliğe sahip ama onun daha iyisini yapabileceğine inancım yüksek, bu inancımı albümüne kadar devam ettirmeye de kararlıyım.
Geçen yaz çıkardığı “Çiçek Gibi” ile seviyeyi epeyce yükselten Gülden Mutlu’nun yenisi “Kandırmışlar Aşk Diye” çok çarpıcı olmamakla birlikte birkaç dinlemede kendini sevdiren bir orta tempolu. Mutlu, farkında olarak mı olmayarak mı bilmiyorum, şarkıya İdil Dizdar ve Said Dağdeviren yönetmenliğinde o kadar çarpıcı bir video çekmiş ki şarkıyı mutlaka görseliyle tüketmenizi öneriyorum.
Melike Şahin’in “Kimin Izdırabı”nı ise şu anda işi gücü bırakıp dinlemenizi öneriyorum. Şahin, beni son yıllarda en çok heyecanlandıran şarkı yazarı ve yorumculardan biri, Can Kandaz’ın usulca işleyen muhteşem bestesi üzerine Şahin’in kalpleri ince ince çizen sözlerine teslim olmamak imkansız. Şimdiden bu yılın en iyi şarkılarından biri olduğu kesin.
Izdırabı bir süre daha devam ettirmek isterseniz 2017’deki inişli çıkışlı albümü “Altın Çağ”ın ardından ilk kez Ersay Üner ile çalışan Bengü’nün “Yazık”ına kulak veriniz. Aşkın Nur Yengi’nin efsanevi “Yazık”ı seviyesinde bir düşük tempolu değil belki bu şarkı ama Bengü’ye “iki acılı lahmacun yemiş” bu tavır olmuş bence. Volga Tamöz’ün düzenlemesi de her zamanki gibi ölçülü ve başarılı.
Mabel Matiz’in aranjörü Sabi Saltiel’i yanına alan Yalın’ın “Deva Bize Sevişler”i ile vasat ikinci albümü “Sabıka Kaydı”ndan pek hayır göremeyen İrem Derici’nin yayınladığı 6.düğün şarkısı “Meftun” ise yavan ve sıkıcılar. Bunların yerine geçen yıl çıkan şarkısı “Ayyaş”ın ardından dinamik tarzını devam ettiren Alper Aksoy’un “Ne Kadar Çok”una kulak veriniz derim. Bu tatlı ve çocuksu şarkı vokallerde çocuklar tarafından söyleniyormuş hissi veren bir koro kullanıyor ve bu tuhaf tercih şarkının lehine işliyor. Aksoy, ilginç işlere imza atabilecek bir pop şarkıcısı hissi verdi, umuyorum beni yanıltmaz.
Dikkat çekmek istediğim tek albümü sona sakladım. Daha çok youtube kanalındaki cover videoları ile tanıdığım Eda Baba’nın tamamı kendi şarkılarından oluşan ilk albümü “Bir Küçük Tebessüm” çok keyifli ve yormayan bir deneyim vaat ediyor. Baba’nın Jehan Barbur’un ilk dönemini hatırlatan bir tarzı var (bu benim için gayet sağlam bir referans). Berrak ve zarif sesiyle “Ezbere Biliyorum Seni” ve “Her Dakika Bir Saat” gibi aşk şarkıları söylerken bile (albümün aranjörü Fikret İkisivri’nin mükemmel desteğiyle) yorumunda alışılmadık bir telaş ve gerginlik hissediliyor ki ben buna bayıldım açıkçası. Ama şarkıcı esas gollerini hiddet ve celallendiği şarkıları “Sonbahar” ve “Masa” ile bunların tam zıt köşesinde duran sakin ve meditatif “Bir Küçük Tebessüm” ile atıyor. Bu çok yönlü ve pek yetenekli artiste bir şans veriniz.
Tüm bu şarkıları dinlemek için en kısa yol ise Spotify GZone Hot50 listesi efendim.