Sözleri de müzikleri kadar sert olan, Türk Heavy Metal müziğinin önde gelen isimlerinden Murder King, üç yıl aranın ardından geçtiğimiz mart ayında ikinci albümleri “Fiyasko” ile dinleyicisine “Yeniden merhaba millet!” dedi. Yola çıkış hikayeleri hepimizin ortak dertleri. Yaşadığımız topluma da her fırsatta “sert kalın, taviz vermeyin!” diyen Murder King ile GZone’un yeni sayısı için yeni projeleri ve hepimizi ilgilendiren ortak dertleri konuştuk. Röportaj: Tuğba Badal
Ekim ayında İstanbul, Ankara, Eskişehir, İzmir ve Bursa olmak üzere 5 farklı şehirde konserler verdiniz. Nasıl geçti konserleriniz, yeni albümünüze tepkiler nasıldı? Bizi hiç yalnız bırakmayan kök bir dinleyici kitlemiz var. Bazen aynı yüzleri aynı coşkuyla görüyoruz ve bu bizi daha da çok sevindiriyor. İzmir’de konser veriyoruz mesela, iki gün sonra “abi yine gelin İzmir’e” diye mesajlar geliyor. Bu müthiş bir coşku. Elimizde olsa her ay ülkenin farklı şehirlerinde konserler versek. Bizim ilk albümümüz ülkenin tamamını etkileyen Gezi dönemine denk gelmiş ve kitle o albümü sahiplenmişti. İkinci albümde de yine taviz vermedik ve yine kitle bu albümü de ilk albüm gibi sahiplendi. Artık İngilizce şarkıları da birlikte söylüyoruz. Bu harika bir şey.
İkinci albümde yer alacağını düşündüğümüz “Eyvah” şarkısını göremedik. Eyvah yayınlanacak mı var mı taze bir haber? Eyvah şarkımızı festivallerde söylemiştik ve gelen tepkiler çok iyiydi evet. Biz de en kısa sürede bu şarkımızla ilgili çalışmayı yapıp, dinleyiciyle buluşturmak istiyoruz.
Albüm daha tazeliğini korurken sürpriz bir şekilde şarkıların akustik versiyonlarını dijital platformlarda yayınladınız. Şarkıların tamamını bir albümde görebilecek miyiz? Evet, akustik şarkılarımızın tamamından oluşan albümü Aralık ayında dijital platformlarda yayınlayacağız.
Siz hep “sert kalın, taviz vermeyin!” diyordunuz. Şarkıların akustik versiyonlarına tepkiler nasıl oldu? Sözlerimiz hala sert! ☺ Akustik çalışma, bizim aslında, “ya bunu da deneyelim” dediğimiz ve nasıl olacağını bizim de merak ettiğimiz bir proje olarak ortaya çıktı. Şarkıların direkt olarak akustiğini çalmadık. Farklı soundlarla yeniden yorumladık. Gelen tepkiler gayet güzel. 3. Akustik single şarkımızı da yayınladık ve beğeniler devam ediyor. Hep bağır çağır nereye kadar dedik aslında ve bir baktık ☺
Murder King’in tarzı ve tavrı ile LGBTİ+ özgürlük mücadelesi arasındaki ortak paydalar sizce nedir? Hepimiz toplumun dışladığı, istenmeyen çocukları olarak elimizden geldiğince sesimizi çıkarmaya, kendimizi ifade etmeye çalışıyoruz. Zaten bu yüzden cezalandırılıyoruz, görmezden geliniyoruz ama bizim çok büyük hazin öykülerimiz yok. Asıl LGBTİ bireylerin hikayeleri daha üzücü travmatik şeyler. Biz sadece ezilen herkesin sesi olmaya çalışıyoruz. Biz gördüğümüz, yaşadığımız sıkıntıları dile getiriyoruz ve LGBTİ de bunların başında geliyor bu ülkede. Üstelik bizim gibi Orta Doğu’ya yakın bir ülkede yaşıyorsan, kadınların ve LGBTİ bireylerinin dertlerine ortak olmak zorundasın, bu erkek hegemonyasının altında. Ezilenler kimse; çaycı, manav da olsa, ekonomi için de, mesleki yaşamlar için de, cinsel eğilimler için de, hepsine aynı sesi çıkartmaya çalışıyoruz. Bizim kimseden farkımız yok. İlk önce birey olarak yaşam özgürlüğümüzü korumamız, birbirimize destek olmamız gerekiyor.

Son zamanlardaki Rap müzik popülaritesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu bağlamda bazı çevreler Rock müziği yeteri kadar protest olmamakla da suçlamışlardı biliyorsunuz? Bu konudaki fikriniz nedir? Keşke daha önce olsaydı. Rap müzik de bu ülkede her zaman vardı. Müzik janrları satılabilecek olduğu zaman bütün türler her zaman biraz daha ön plana çıkar. Yeni neslin müzikle, liriklerle ve soundlarla uğraşması, toplumuzun aile yapısında var olan arabesk kültürünün ötesinde, dünyada da popüler olan bir şeyler yapması her zaman heyecan verici. Umarız daha iyi olur, ayakları yere daha sağlam basar, birbirleri üzerinden kaos yaratmak yerine üretmeye devam ederler. Biz her müzik türünü dinleriz. Rap müzik de doğuşundan beri protest, rock müzik de öyle. Kim daha önce yapmıştı diye geçmişe dönersek seneler öncesinde de bu işi yapan dostlarımıza, abilerimize saygısızlık etmiş oluruz. Hepimiz aynı gemideyiz. Bunu ayrıştırmanın gereği yok. Kim elini taşın altına sokuyorsa biz yanındayız. Hep söylediğimiz gibi, birlik olmamız, birbirimize destek olmamız gerek. Önce biz kendi içimizde birbirimizi ayrıştırır, bir yerlere koymaya çalışırsak, aramızı kolay açarlar. Her ezilmişlikten, her haksızlıktan beraber yürürsek çıkabilir, üstesinden gelebiliriz
Sadece LGBTİ+ bireyler değil aslında tüm insanlar sizce özgürleşmek için neler yapmalı? Ayağa kalkmalıyız! Ama yaşadığımız toplumda yaşadıklarımızdan sonra bizlerin ayağa kalkması biraz zor görünüyor. Biz sadece bu ülkede daha iyi yaşamalıyız diyoruz. Daha kaliteli yaşamalıyız. Cinsel yönelimlere göre değil, her bir bireyin daha iyi yaşaması gerekiyor. Bunu önce ekonomik olarak çözmek gerekiyor. Kimsenin cinsel eğilimleriyle uğraşmamalıyız. Toplum olarak başka dertlerimiz var. Önce insanlara birey olarak doğru yaşam standartlarını vermek gerekiyor. Sonra birlikte olacağız. Zaten sektör gereği yıllardır biz hep birlikte mutlu yaşıyorduk. Aramızı açmalarına izin vermemeliyiz ☺ Beraber hareket ettiğimiz zaman çözeceğiz. Bunu çözersek gerisi kolay.