Kuir ana kraliçemiz Judith Butler şöyle sorar: “Kimin yası tutmaya değer?” Ama bu soruyu “kimin yaşamı bir yaşama değer” sorusuna katarak sorar. Ve bizi bu dünya çağırır.
Joker tam da bu sorunun etrafında dönüyor ve filmin başında- sonunda el yazısıyla seyircinin gözüne şu sokuluyor: Umarım ölümüm yaşamımdan daha çok para eder!
Tabii Joker’ i ölüm fikrine götürenlerin yaşamını sinema perdesinde öldürmek var bi de. Bu apayrı bi konu. Salondaki baba koltuğunda hayali anneyi öldürmek mesela. İkisinin de ana-baba olmadigini anladıktan sonra devlet anayı polis babanın arabasına gömmek ya da .
Nuri Bilge kolaycılığında paranı çalan babaya itaat etmek degil olay. Public enemy olup hırsız babadan hırsız devlete giden yollarda palyaçolaşmak. Çünkü Joker şunu çok iyi biliyor: ne polis memuru ne de psikolog onu dinliyor. E haliyle seni dinlemeden reçeteni yazan devlet de baba da o reçetenin istenmeyen yan etkilerinden nasibini alıyor.
Aile yalanı, sosyal devlet talanı kapitalist distopya fonunda intikama dönüşüyor. Joker biterken intikamı o kadar güzel tadıyoruz ki, bu yüzden silahımız ne olursa olsun iktidara attığımız her tokat ara sıcağa dönüşüyor. “Kill the rich eat the piç” sofra duasına evriliyor.
Kötü adamları öldürdükten sonra sıcak küvete degil soğuk buzdolabına giriyor Joker.
Tüm bu ara sıcaklar, soğuk dolaplar işte, Butler’dan Joker’ e: direniş nedir, kuir nedir, her an her dakka yeniden sordurtuyor. Bu soruların yığınla cevabi var tabi. Bir yanımız romantik romantik ölümü yüceltip, ölmek direniştir diyebilir. Diğer yanımız yaşamı yüceltip, her an sahnesine dahil olduğumuz dünyayı tersine mi çevirsek acaba dedirtebilir.
Joker ikinciyi seçiyor, çok da iyi ediyor. “Gülmek en güzel direniştir”in yüzüne başka bir maske takıyor ve “kendime acımamla direnişim başlar “ diyor. Yeni yabancıyı yaratıyor. Çoğumuzun, dünyanın ezilen bütün herkeslerinin o eski loserlarin yeni yabancılara dönüştüğü gerçeğini unutmadan Joker’ i izlemek; direnişin imkanları tam da o bastırılmış yüz ifadelerimizde mi acaba dedirtiyor. Kim bilir belki de insta storylerimizdeki yüz filtresi maskelerde!
Ve Joker’in kuir performativite ile bir olayın faili olmak arasındaki o muhteşem öğretici çizgisi burundan konuşan J. Phoenix’in boyalı suratındaki muhteşem performansa dönüşüyor. O arada mask nedir, masc-ulinity kimdir ve hatta trans varoluş, drag varoluş bizi hangi boyalı yüzden devrimin arayüzlerine götürür diye sormadan edemiyoruz. Çünkü Joker’in boyalı yüzünde farklı temsiller var. Fakir var, zenci var, ibne var, trans var, göçmen var, işçi var, var da var. Tüm politik gündemlerimizin yüzü bu maskede var olabilir. Ha bi de tüm bilme yollarının kesiştiği yol bu olabilir. Epik, lirik, romantik, didaktik, hatta pastoral.
Joker’in freaky-bizarre varoluşunda o çok aradığımız tüm kesişimler var. Trajediydim de komediye döndüm diyen Joker’in merdiven zıplayışlarında (ister Fındıklı merdivenleri ister Van Kalesi ne çıkan redvanlar) her basamak diğerine çıkarıyor. Joker herhangi bir zamana, herhangi bir mekana ait degil. Tüm zamanlara ve tüm mekanlara ait. Hiç olmadığı kadar dünyalı ama hiç dünyadan değilmişcesine de sinemalı.
Çünkü çok iyi biliyoruz ki trajedi nesneldir, birileri bize öğretir. Ama komedi daha bi özeldir, seni başkasına gösterir! Bu yüzden dünyanın birçok yerinde Joker maskesi ezilmişin anonim yüzü olmaya başladı bile. Bi tür Clown Crown. Joker Bey’in ben politik degilim dedikten sonraki o boş bakışı yarım gülüşü (teşekkürler Bengü) politikanın kendisine dönüşüyor belki de. Seneye başka bi Gezi olsun, Joker maskesi V maskesiyle yan yana duracak çoktan. İşte tarihin kendisi böyle de devrimci yeni bir zaman yaratıyor kendine. Duracak ve çoktan ı yan yana kullanarak anlam hatasına düşüp öbür yandan zamanları ve mekanları Joker yüzünde birleştirmek. Al sana kimlik politikasını aşan beden politikası❤️
İşte tüm bu yüz-ler-den: Joker’ in yüzü çoktandır aradığımız en kuir yüz. Chaplin’ in torunu, Taxi Driver’ ın kızı, Blade Runner’ ın arkadaşı V for Vendetta’nın yoldaşı üstelik Joker. Karşı sinemanın kanki hali. Karşının taksisi ömrümüzün aksisi. (Teşekkürler Emir Can İğrek).
Yok yok ya da şöyle: Öbür galaksinin taksisi ama dünyanın kornası Joker. Yüzü oralı dertleri buralı.
Teşekkürler Todd Phillips, teşekkürler Joaquin Phoenix❤️