TÜRKİYE’DEN TRANS ERKEKLER YAŞADIKLARINI ANLATIYOR

GZone Dergi Temmuz-Ağustos 2018 sayısı için Türkiye’de yaşayan üç trans erkeğe sorular sorduk ve onların cevaplarını istedik.

Toplumdaki sorunlarını, Rüzgar Erkoçlar’a bakışlarını ve deneyimlerini kısaca aktardıkları bu dosyamız ile mercek altına aldığımız trans erkeklere, gelecek aylarda da GZone’da yer vermeye devam edeceğiz.

Rüzgar Erkoçlar

İşte Türkiye’den 3 trans erkeğin sorularımıza verdiği çarpıcı cevaplar:

Rumuz: GEZİ, 30, Sinema Sektörü, İstanbul’da yaşıyor

-Cinsiyet geçiş süreciniz kaç yıl önce başladı şu an hangi aşamadasınız?
Sürecim 2014 yılı Ocak ayında başladı. Şu an kimliğimi almış bulunmaktayım.
(Böyle iki cümleye sığdığına bakmayın. Ne koşturmacalar ne emekler var arkasında o iki cümlenin. Hastane süreçleri, mahkeme kapıları, ameliyatlar, tekrar hastane, tekrar mahkeme, red yedim, başka yerden açtım. Ara ara umutsuzluğa düştüm yalan değil
ama güneş doğdu. Doğacağını biliyordum, yürüdüm.)

-Trans erkek olduğunuzu keşftemeniz kaç yaşında oldu?
Tabii ki bunun terimsel adını bilmiyordum ama diğerlerinden farklı olduğunu hissetme durumu diyorsanız eğer çocukluğa dair ilk anılarımı hatırladığım yıllara kadar gidiyor.

-Trans erkek olduğunuzu kendinizin kabul etmesi kaç yaşında ve hangi süreçlerin sonunda oldu?
Ergenlik eminim bütün translar için zor geçiyordur. Benim için de öyle oldu. Göğüslerimin büyümesini engelleyemiyordum bu yüzden o dönemin şartlarıyla içime mayo giyerek göğsümü düzleştiriyordum. O ergenlik yılları tam çırpınış yıllarıydı işte. Bir
şeyleri engelleyemiyorsunuz. Benim çocuk olduğum yıllarda internet yaygın değildi ve kendim gibi görebileceğim başka bir örnek yoktu. O yüzden kendimi kabul de edemedim tanımlayamadım da. Üniversiteye kadar bu şekilde sürdü. Üniversitede açıldım ben.

-Ailenize açıldınız mı? Açıldıysanız tepkileri nasıl oldu?
Açıldım. Benim ailem klasik bir Anadolu ailesi. Muhafazakar sayılabilirler. Başta durumu reddettiler uzunca yıllar, sonra kabul ederiz ama ameliyat olma dediler, hiçbir şekilde dinlemedim. Ameliyatlarımın hiçbirinde ailem yanımda yoktu. Son bir senedir artık kimliği de aldıktan sonra ellerinden bir şey gelmediğini anladılar neyse ki. Kabul ettiler durumu.

-Trans erkeklerin LGBT toplumunda ayrı bir yerde ve biraz da dışlanmış olduğuna inanıyor musunuz?
Dışlanmış olduğunu düşünmüyorum ama ayrı bir yerde olduğunu kabul edebilirim. Bunun nedeni LGBT toplumundan kendini soyutlamak isteyen arkadaşlarımın çoğunlukta olması.

-Trans kadınlara ayrıcalık yapıldığını düşünüyor musunuz? Trans erkeklerin trans kadınlardan daha fazla kabul gördüğünü düşünüyor musunuz, ya da tam tersi ve neden?
Yukarıdaki sorunun cevabıyla ilintili olarak devam edebilirim buna ; trans erkekler özellikle süreçlerini tamamladıktan sonra kendileri istemediği sürece kimse trans olduklarını anlayamaz kolay kolay. Bu testosteron hormonunun baskınlığından kaynaklı bir durum ve bizim için büyük bir avantaj. Aynı durum maalesef trans kadınlarda dezavantaja dönüşüyor çünkü kendilerini saklama şansları daha düşük. Kendini saklamak deyince belki yanlış anlaşılabilirim diye şu parantezi açayım , süreç inanılmaz yorucu. Senelerce sürüyor ve kişiyi fazlaca yıpratıyor. Çoğu insan bunu arkasında bırakıp “sıradan” bir hayat yaşamak istiyor. O sıradan hayatı yaşamak , bunu isteyen trans kadınlar için daha zor bence.
Trans kadınlara bir ayrıcalık yapıldığını düşünmüyorum ama yapılsın isterim. İş konusunda özellikle.

-Cinsel kimliğiniz yüzünden özel ve iş hayatınızda ne gibi sıkıntılar yaşadınız? Bu sıkıntılardan bazılarının Türkiye’ye ya da doğu toplumlarına özgü olduğunu düşünüyor musunuz?
Ben ailem dışında özel hayatımda hiç sorun yaşamadım diyebilirim. İlişkilerimde de bunu gizlemeden en başında konuşarak başladım. Zaten genel olarak lgbt’ye aşina bir sektörde çalışıyorum. Sorun olmadı.

-Rüzgar Erkoçlar hakkındaki düşünceniz nedir? Bu kadar göz önünde bir karakter olmasının sizce diğer trans erkeklere faydası mı yoksa zararı mı oldu?
Kesinlikle faydası olduğunu düşünüyorum. Rüzgar’ın gazıyla açılan o kadar çok insan var ki 🙂

-Rüzgar Erkoçlar’ın trans hakları veya LGBT konusundan hep uzak durmasını, kendisini bir cis erkek gibi konumlamasını, heteronormatif hatta kadın düşmanı sayılabilecek sözler etmesini doğru buldunuz mu? Empati kurabildiniz mi?
Belki süreç onu da çok yormuştur. Kendisini cis erkek gibi konumlandırmasında hiçbir sakınca yok. Ben çoğu zaman trans olduğumu unutuyorum belki size ilginç gelebilir ama bu durum birçok arkadaşımda da böyle. Transım ben transım ben diye kendimize telkin vererek yaşamıyoruz 🙂 Kadın düşmanı sözler meselesini ise doğru bulmadım. Talihsiz açıklamalardı.

Umut Utku SONÇAĞ, 24, İzmir

-Cinsiyet geçiş süreciniz kaç yıl önce başladı şu an hangi aşamadasınız? 
4 yıl önce başladım. Şu an sadece penis ameliyatım kaldı.
-Trans erkek olduğunuzu keşftemeniz kaç yaşında oldu?
İlk farklılığı çocukken fark etmiştim 6-7 yaşlarında ama tabi ki adını koyamadığım için gerçek keşfedişim 14 yaşında oldu.
-Trans erkek olduğunuzu kendinizin kabul etmesi kaç yaşında ve hangi süreçlerin sonunda oldu?
Kendimi kabulum 17yaşında oldu bu yaşa kadar trans erkeklik diye bir şey bilmediğim için ne olduğuma dair bir isim koyamıyordum 🙂
-Ailenize açıldınız mı? Açıldıysanız tepkileri nasıl oldu?
Tabi ki açıldım, babam en başta konuşmayı reddedip kabul etmek istemedi fakat çok kısa süre içerisin de annem de babam da ”kız da olsan erkek te olsan bizim evladımızsın hep yanındayız” diye bir tepki aldım.
-Trans erkeklerin LGBT toplumunda ayrı bir yerde ve biraz da dışlanmış olduğuna inanıyor musunuz?
Ayrı bir yerde olduğuna inanıyorum ama dışlanmış olduğuna inanmıyorum.
-Trans kadınlara ayrıcalık yapıldığını düşünüyor musunuz? Trans erkeklerin trans kadınlardan daha fazla kabul gördüğünü düşünüyor musunuz, ya da tam tersi ve neden?
Trans kadınlara ayrımcılık yapıldığına inanıyorum. Evet maalesef ataerkil bir toplum olduğumuz için erkekliği çok yüce bir şey olarak gördükleri için trans erkekleri toplumun kabulu çok daha fazla.
-Cinsel kimliğiniz yüzünden özel ve iş hayatınızda ne gibi sıkıntılar yaşadınız? Bu sıkıntılardan bazılarının Türkiye’ye ya da doğu toplumlarına özgü olduğunu düşünüyor musunuz?
İş hayatımda yaşadım askerlik belgesi istendiğinde muafiyet belgesinin üstünde yazan ”cinsel kimlik bozukluğu” yazısından dolayı çoğu iş yeri bana kapısını kapattı. Türkiye’ye ve ya doğuya özgü değil de, düşünemeyen insanlara özgü oldugunu düşünüyorum.
-Rüzgar Erkoçlar hakkındaki düşünceniz nedir? Bu kadar göz önünde bir karakter olmasının sizce diğer trans erkeklere faydası mı yoksa zararı mı oldu?
Rüzgar Erkoçlar Türkiye’de bizler için ilk zamanlarda çok iyi bir açılma öncüsüyken sonraki dönemde normlarına uymak için yanında ona destek olan LGBTI bireyleri hiçe sayan bir insan oldu.
-Rüzgar Erkoçlar’ın trans hakları veya LGBT konusundan hep uzak durmasını, kendisini bir cis erkek gibi konumlamasını, heteronormatif hatta kadın düşmanı sayılabilecek sözler etmesini doğru buldunuz mu? Empati kurabildiniz mi
En yakın olması gereken konularda hep en uzak kalan o oldu kabul edilebilir bir şey değil bence. Bu sözlerini doğru bulmuyorum, empati kuramadım çünkü o kadar heteronormatif ve kadın düşmanı düşünceler içerisine giremiyorum, dolayısıyla empati kuramıyorum.

Deniz Ardalı, 42, Direksiyon hocası, İstanbul da yaşıyor.

-Cinsiyet geçiş süreciniz kaç yıl önce başladı şu an hangi aşamadasınız?
Geçiş surecime 5 yıl önce başladım göğüs ameliyatı oldum diğer süreçlere girmedim henüz kimlik vs.
-Trans erkek olduğunuzu keşftemeniz kaç yaşında oldu?
Trans erkek olduğumu 35 yaşımda gittiğim T-KLUP sayesinde keşfettim.
-Trans erkek olduğunuzu kendinizin kabul etmesi kaç yaşında ve hangi süreçlerin sonunda oldu?
Kabul etmem 35 yaşında  ve geçirdiğim ameliyatlar neticesinde oldu
– Ailenize açıldınız mı? Açıldıysanız tepkileri nasıl oldu?
Evet ailem biliyor ve beni oğulları olarak kabul ettiler ama bu kolay olmadı tabii önce reddettiler tabiki onlar için de kolay değildi kabul etmek, benim çocuğum filmi ve kardeşimin aileme benimle ilgili yaklaşıp , konuşup ikna etmesiyle oldu fakat 3 yıl gibi bir süre geçti tabii ,bu süreçte hepimiz hırpalandık, üzüldük ama şimdi bir sorun kalmadı.10 yıldır beraber olduğum bi kadın arkadaşım var, onun ailesi ve 2 kızı da artık yanımızda.
-Trans erkeklerin LGBT toplumunda ayrı bir yerde ve biraz da dışlanmış olduğuna inanıyor musunuz?
Evet trans erkekler LGBT toplumunda bana göre biraz daha ayrı bir yerde. Ben dışlandığımı hissetmiyorum ve kendimi saklamıyorum ama toplumumuz bu konuda çok bilinçli olmadığı için eşcinsellik ve transeksüellik arasındaki farkı bilmiyor, ben de aradaki farkı açıklıyorum çünkü biz eşcinsel değiliz.
-Trans kadınlara ayrıcalık yapıldığını düşünüyor musunuz? Trans erkeklerin trans kadınlardan daha fazla kabul gördüğünü düşünüyor musunuz, ya da tam tersi ve neden?
Evet bence trans erkekler trans kadınlara göre daha şanslı ve daha çok kabul görüyor sanırım. Bu ataerkil bir toplum olmamızdan kaynaklanıyor, aynı zamanda homofobik ve  bilinçlendirilmemiş bir toplum olduğumuz için trans kadınlarin işi daha zor kabul açısından bize göre.
-Cinsel kimliğiniz yüzünden özel ve iş hayatınızda ne gibi sıkıntılar yaşadınız? Bu sıkıntılardan bazılarının Türkiye’ye ya da doğu toplumlarına özgü olduğunu düşünüyor musunuz?
Trans kimliğinden ötürü zorluk yaşıyorum tabii henüz kimliğimi değiştirmedigim için özellikle polis kontrollerinde huzursuz oluyorum ya da hastaneye gittiğimde, görüntü erkek kimlik pembe olduğu için pek doktora gitmiyorum, hele jinekoloji bölümünden resmen kaçıyorum. Ama iş hayatımda sıkıntı yaşamıyorum çünkü bir yere bağlı değilim, özel çalışıyorum. Birçok talebem anlamıyor trans erkek olduğumu. Anlayanlara da açıklıyorum. Hepsi saygıyla karşılıyoruz hocam bu sizin hayatınız diyor ve bir çok talebemle üstünden yıllar geçmesine rağmen hala görüşürüz, çok sağlam arkadaşlar da edindim ve kalıcı dostluklar ama evet, bu sıkıntıların biraz bizim ülkemize özgü olduğunu düşünüyorum Halbuki şeriatla yönetilen İran bile transeksüelliği kabul edip ameliyatlarını yapıp trans bireylerin kendilerine tekrardan yeni bir hayat kurması için yardım ederken Türkiye’deki bu tutumu anlayamıyorum.
-Rüzgar Erkoçlar hakkındaki düşünceniz nedir? Bu kadar göz önünde bir karakter olmasının sizce diğer trans erkeklere faydası mı yoksa zararı mı oldu?
Rüzgar Erkoçlar yaptığı bu atılımla bizlerin daha görünür olmasına katkı sağladı bunu inkar edemeyiz. Bize zararı değil bence yararı oldu.
-Rüzgar Erkoçlar’ın trans hakları veya LGBT konusundan hep uzak durmasını, kendisini bir cis erkek gibi konumlamasını, heteronormatif hatta kadın düşmanı sayılabilecek sözler etmesini doğru buldunuz mu? Empati kurabildiniz mi? 
Rüzgar Erkoçlar’ı bizlerden kendini böyle soyutlayıp kendisini hetoroseksüel bir erkek olarak gördüğü için sevmiyorum. Kendini inkar etmekle bir şey olmuyor, özümuz değişmiyor. Maalesef biz trans erkegiz ve hep birbirimize destek olmalıyız. Çünkü bu zorlu yolda bizi ancak biz anlayabiliriz. Kendi gruplarımızda her konuda birbirimize destek olmaya çalışıyoruz. Ruzgar’ın söylediği sözleri asla onaylamıyorum, izlemiyorum bile onunla ilgili hiçbir programı. O bizi dışlıyorsa zaten bizlerin yanında olma şansı yok bundan sonra bana göre ama bu benim fikrim tabii. Ben bu kadar göz önünde olan bir trans erkek olsaydım daha çok bizlerin yanında olup yardım etmek için elimden geleni yapardım ve asla dışlamazdım.
Haber fotoğrafı: Deniz Ardalı 
Haberin hazırlanmasındaki yardımları için Can Alibali’ye teşekkürler.
Jake Graf

 

GZone Dergi Temmuz-Ağustos 2018 sayısının tüm içeriklerine aşağıdaki fotoğrafı tıklayarak ulaşabilirsiniz.