YOĞUN İŞ HAYATINDA NASIL DAHA SAĞLIKLI BESLENEBİLİRİZ?

Sağlıklı beslenme editörümüz Ezgi Sayan, sizler için çağımızın sağlık sorunu olan yoğun iş hayatı ve zamansızlık yüzünden kötü beslenmeye karşı uygulayabileceğiniz pratik tüyoları listeledi.

Sağlık ve beslenme alışkanlıklarımız, yoğun iş hayatı ve zamansızlık  yüzünden doğrudan kötü etkileniyor. Fast food yemeklerle savuşturduğumuz öğle yemekleri, sürekli elimizdeki kahve ve çay fincanları, sağlıksız beslenmenin ve alınan kiloların kapısını açıyor.

Büyük bir bölümümüz sabahları biraz daha uyuyabilmek için kahvaltı yapmıyor ya da karbonhidrat ağırlıklı kısa sürede acıkmamızı sağlayacak besinler tüketiyor.

Unutmayın ki işe giderken yolda alacağımız bir poğaça veya bir simit, bizi doyurmak yerine kısa sürede kan şekerimiz ile oynayarak hem daha kısa zamanda acıkmamızı sağlayacak, hem de vücutta şekere çevrilerek bize kilo olarak geri dönecektir.

Bunun yanında işe gittiğimizde başlayan yoğun iş trafiği nedeniyle ara öğün yemezsek, öğlene kadar aç kalırız. Böylece uyandığı andan itibaren aç kalan vücut, kendini toparlamak ve enerji almak için beynimize öğle yemeğinde ihtiyacından fazla açlık hissi sinyalleri gönderir. Ve sonucunda da, yemek yedikten sonra üzerimize çöken rehavet, bilgisayar başında gözleri açık tutamama, akşamüzerine doğru azalan enerjimiz ve gelsin fazla kilolar!

Aslında ofiste sağlıklı beslenmek sanıldığı kadar da zor değil. Zararlı alışkanlıkları hayatımızdan çıkarıp yerine yeni ve faydalı alışkanlıklar edinmek sandığınızdan daha kolay.

İşte size şehrin yoğun temposunda bile kolayca uygulayabileceğiniz sağlıklı beslenme önerileri:

-Sabahları kahvaltı yapmak için vaktiniz yok mu?  Evden çıkmadan önce 1 bardak süt için. Süt; içinde bulundurduğu maddeler sayesinde midenizi dinlendirir ve tokluk hissi yaratır.

-Öğle yemeklerinizde ana yemeğin yanına pilav, patates püresi gibi yüksek kalorili yemekler yerine buharda pişirilmiş sebze, salata, yoğurt gibi sağlıklı ve düşük kalorili yemekleri tercih edin.

-Ara öğünlerde yüksek kalorili atıştırmalıklar yerine lifli ve düşük kalorili gıdalar tüketin. Mesela çantanızda ya da ofis çekmecenizde kolayca bulundurabileceğiniz ceviz, fındık, elma, kepekli bisküvi gibi yiyeceklerle düşen enerjinizi anında çıkarabilirsiniz.

-Kimse size çay ve kahve içme alışkanlığınızı bırakın demiyor. Ama 1 adet küp şekerin 20 kalori olduğunu unutmayın. Eğer yapabiliyorsanız bu içecekleri şekersiz tüketin, yapamıyorsanız da günlük çay ve kahve tüketiminizi asgari seviyeye indirin. Ve tabii en önemli, sağlıklı ve gerekli içecek olan suyu masanızdan eksik etmeyin.

-Egzersiz yapmak için vaktim yok bahanesini bırakın!  Ofiste iş arkadaşınıza telefon açmak yerine yanına gidin. Asansör yerine merdiveni tercih ederek hem form tutun hem de kalp sağlığınızı koruyun.

-Canınız çok fazla şekerli bir şeyler istediğinde içine bir tatlı kaşığı tarçın ve bir çay kaşığı bal eklenmiş bir fincan ılık süt için. Bu sayede hem kan şekeriniz normale dönecek, hem de sütlaç yiyormuş hissini yaşayacaksınız.

-Vücudunuzda su tutan ve kilo vermenizi engelleyen kola, gazoz, soda gibi gazlı içecekleri hemen bırakın. Onun yerine ayran, su ya da bitki çayları içme alışkanlığı edinin.

-Tuz vücudunuzda su tutar ve sizi olduğunuzdan fazla şiş gösterir. Yemeklerinizde mümkün olduğunca tuz kullanmayın. Onun yerine baharatlarla yemeğinizi lezzetlendirin. Mesela kuvvetli bir metabolizma hızlandırıcı olan kırmızıbiberle başlayabilirsiniz.

-Ofis yaşamınızın yanında akşam işten eve dönerken mutlaka bir durak önce inip eve yürüme alışkanlığı edinin ve akşam yemeğinizi saat 8 den önce tüketmiş olmaya özen gösterin.

-Tüm bu saydıklarımı uyguladığınız takdirde hem sağlıklı bir yaşama merhaba demiş olur, hem de fazla kilolarınızdan çok çabuk bir şekilde kurtulabilirsiniz.

Şok diyetler yerine metabolizmanızı daha uzun süreli ve sağlıklı yöntemlerle terbiye ederek daha sağlıklı şekilde kilo vermeniz hiç de hayal değil.