GZone Dergi sağlık yazarı Ata Yüce, bu sayımızda kaygı ve anksiyete üzerine yazdı. İşte bu yazı:
Anksiyete aslında genel bir kelimedir ve bu kelime korku, acı, endişe, aşırı sinirlilik hali,bulantı ve tansiyon yükselmesi gibi birçok kelimeyi de kapsar. Az miktarda anksiyete hepimizde bulunur ve yaşam için gereklidir. Anksiyetenin gündelik yaşamı etkileyecek düzeye gelmesi ve buna kaçınma davranışının eklenmesi anksiyete bozukluğu olarak adlandırılır. Amerika’da 40 milyon kişi anksiyete bozukluğundan muzdariptir ve bunların sadece %35’i tedavi görmektedir. Bazı alt tipleri vardır. Bunlar: genel anksiyete bozukluğu, panik ataklar, fobiler, sosyal anksiyete bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu ve ayrılma anksiyetesidir.
Genel anksiyete bozukluğu, en sık görülen anksiyete tipidir. Kişiler bazen uyarıcı olan etkeni belirtmeyebilirler. Uzun süreli ve gündelik hayattan koparıcıdır.
Panik atak aniden meydana gelen, bazen bir tetikleyicisi olabilen; baş dönmesi, bulantı, kollarda ve bacaklarda uyuşmaya neden olabilen, nefes alma güçlüğü yaratan ve şiddetli ölüm korkusuyla kendini belli eden bir rahatsızlıktır. Genellikle korkutucu deneyimlerden veya uzun süren stresli dönemlerden sonra meydana gelir. Kişi panik atak oluşmasına sebep olucak kişilerden ve yerlerden kaçınma davranışı gösterebilir.
Fobiler: Belirli bir objeye veya kişiye karşı aşırı düzeyde korku duyma halidir. Diğer anksiyetelerden ayrılan en önemli özelliği spesifik bir nedeninin olmasıdır. Bu korku geçmiş deneyimler sonucu oluşmuş olabilir veya kendiliğinden de gelişmiş olabilir.
Sosyal kaygı, insanların sosyal ortamda bulunan insanlardan ya da halka açık alanlarda diğer insanlar tarafından negatif biçimde eleştireleceği korkusuyla iletişime geçerken endişe yaşamasıdır.
Obsesif kompulsif bozukluk: sürekli belirli bir davranışı belirli bir durum sonrasında tekrar etmelerle görülen bir hastalıkktır. El sık görülen obsesif kompulsif bozukluk el yıkamadır. Saate bakma, ışıkları açıp kapatma, ocağı açıp kapatma gibi davranışlar da diğer sık görülen davranış biçimleridir.
Travma sonrası stres bozukluğu, hayatı tehdit eden kaza, yaralanma, hastalık gibi olaylardan veya taciz gibi durumlarla karşı karşıya kalındıktan sonra gözlenen ve kişinin sürekli o anı kafasında tekrardan yaşamasına(flashback) neden olan bir rahatsızlıktır.
Ayrılma anksiyetesi: Kişinin yaşadığı çevreden veya etrafındaki yakın olduğu bir çevreden ayrıldıktan sonra görülebilen aşırı kaygı halidir.
Bu belirtilerden herhangi birisinin sizde olduğunu düşünüyorsanız bir psikyatri uzmanına veya bir klinik psikoloji uzmanını başvurmanız yararlı olacaktır.
GZone Dergi Şubat sayısının tüm içeriklerine aşağıdaki kapak görselini tıklayarak ulaşabilirsiniz.