ZEYNEP MANSUR: AĞLAK ŞARKILARDAN HİÇ HOŞLANMIYORUM!

Hiçbir zaman çok ön planda olmasa da yaptığı güzel dans şarkılarıyla hep aklımızın bir köşesinde oldu Zeynep Mansur. Enerjisine yakışır şekilde genelde yüksek ritimli şarkılarıyla dinlediğimiz, şarkıcılığının yanı sıra yazarlığıyla da üretken bir isim olan Zeynep Mansur GZONE DERGİ Ağustos 2016 sayımızın konuğu oldu. İşte bu röportajdan öne çıkanlar…

Röportaj: Zian Ziangil

Türkiye’den ve dünyadan takip ettiğiniz veya hayran olduğunuz müzisyenler ve yazarlar kimler?

Okumaktan keyif aldığım Cezmi Ersöz, Selim İleri, Oruç Aruoba, Adam Fawer.. Kafamı boşaltmak istediğimde ise okuduğum Maeve Binchy romanları var. Evde dinlediğim tek müzik türü caz.. Tüm hayatımı Frank Sinatra dinleyerek geçirebilirim. Son yıllarda da bayılarak  Michael Buble dinliyorum. Beyonce’nin müziğine, danslarına bayılıyorum. Dünyaya şarkıcı olmak için gelmiş…

Dinlemekten en çok hoşlandığınız türler olduğu için mi teklilerinizde genellikle dans-pop-elektronik şarkılar seçiyorsunuz?

Evet, ağlak şarkılardan hiç hoşlanmıyorum. Çok sıkılıyorum. Kendi enerjime uygun, eğlenceli, tempolu şarkılar seviyorum. Bazen şarkının sözleri acıtsa da, müziği hızlı olmalı… Ben böyle seviyorum…Ayrıca bugüne kadar yaptığım müzik hep farklı soundlar içeren ezber bozan işler oldu, bundan sonra da böyle devam edeceğim.

LGBTİ çevrelerde sevilen bir isimsiniz. Kendinizi LGBTİ ikonu olarak görüyor musunuz veya bir gün LGBTİ ikonu olmak isterim der misiniz?

Kendimi ikon olarak görüyorum diyemem. Bu insanların takdiridir. Ama beni sevdiklerini biliyorum. Benim de birçok gay arkadaşım var. Onlarla çıktığımız zaman, arkadaşlarından, onların da beni sevdiklerini her seferinde yoğun bir şekilde hissediyorum. İkon olmak elbette isterim. Benim sevgim herkese yeter.

RÖPORTAJIN TAMAMI İÇİN GZONE DERGİ’NİN “AĞUSTOS 2016 ” SAYISINI

AŞAĞIDAKİ BAĞLANTILARA TIKLAYARAK ÜCRETSİZ OKUYABİLİRSİNİZ…