ULUSLARARASI HRANT DİNK ÖDÜLÜ KAOS GL VE SAMAR BADAWİ’NİN

Hrant Dink’in doğum günü 15 Eylül’de yedinci kez verilen Uluslararası Hrant Dink Ödülü’ne, Suudi Arabistan’dan kadın hakları savunucusu Samar Badawi ve Türkiye’de LGBTİ hakları ve özgürlükleri alanında çalışan Kaos GL layık görüldü.

Badawi’nin, “Kadın hakları savunuculuğu alanında öncü bir ses olması ve ülkesindeki insan hakları savunucularının uğradığı baskılar konusunda uluslararası farkındalık yaratması”, Kaos GL’nin ise “Lezbiyen, gey, biseksüel, trans interseks bireylere (LGBTİ) yönelik şiddetin artarak devam ettiği Türkiye’de LGBTİ hakları konusunda en köklü, istikrarlı ve etkili çalışmaları sürdüren inisiyatif olması” nedeniyle ödüle hak kazandığı açıklandı.

Törenin açılışını, Bülent Ortaçgil’in ‘Bu su hiç durmaz’ adlı şarkısıyla Ceylan Ertem yaptı. Daha sonra, Lübnanlı müzisyen Eileen Khatchadourian sahne aldı.

Yurtdışına çıkış yasağı nedeniyle törene katılamayan Samar Badawi’nin ödülünü, çalışma arkadaşı Elsa Saade, Hrant Dink Vakfı Başkanı Rakel Dink ve 2014 yılı Uluslararası Hrant Dink Ödülü sahibi Şebnem Korur Fincancı’nın elinden aldı.

‘Binlerce Suudi kadına ilham oldu’

Saade, konuşmasında, temel insan hakları uğruna hayatını tehlikeye atan Badawi’nin, hayal kurarak ve hayallerinin peşinden koşarak, binlerce Suudi kadına ilham kaynağı olduğunu söyledi. Gücün mezhep, din ve ekonomik çıkarların istismarı dikte edildiği bölgelerde, insanların kaygılarını dünyaya duyuracak kişilere ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Saade, dayanışma fikrini öne çıkaran bu tür ödüllerin, dünyanın en zor coğrafyalarında korku ve unutulmuşluk hissi içinde yaşayanlar için bir umut ışığı yaktığını dile getirdi.

‘Eşcinseller, ömürlerini Dink’in hayatına mal olan tedirginlikle geçiriyor’

Kaos GL’ye ise ödülünü Uluslararası Hrant Dink Ödül Komitesi Başkanı Ali Bayramoğlu sundu.

Kaos GL adına ödülü alan Ali Erol, konuşmasında, eşcinsellerin, ömürlerini, Hrant Dink’in hayatına mal olan ‘tedirginlik’le geçirdiklerini ve eşcinsellerin kurtuluşunun, toplumun özgürleşmesi için bir önkoşul olduğunu söyledi. Farklı ayrımcılıklar arasında bağlantı kurmanın önemine dikkat çeken Erol, ırkçı ve milliyetçi devlet politikalarıyla kurumsallaşan söylemlerin ‘ulus düşmanları’ yarattığını ve bu sahte ‘ulus bütünlüğü’nün, ancak özgürlük mücadeleleri arasında köprüler kurularak aşılabileceğini dile getirdi.

Hrant Dink Ödülü nedir?

Hrant Dink Ödülü, her sene biri yurt dışından diğeri Türkiye’den olmak üzere, ayrımcılıktan, ırkçılıktan, şiddetten arınmış, daha özgür ve adil bir dünya için çalışan, bu idealler uğruna bireysel risk alan, ezber bozan, barışın dilini kullanan, bunları yaparken, insanlara mücadeleye devam etme yolunda ilham ve umut veren kişi ve kurumlara veriliyor.

Önceki yıllarda Uluslararası Hrant Dink Ödülü’nü Alper Görmüş, Amira Hass, Türkiye Vicdani Ret Hareketi, Baltasar Garzón, Ahmet Altan, Lydia Cacho, İsmail Beşikçi, Uluslararası Memorial Topluluğu, Nataša Kandić ve Cumartesi Anneleri / İnsanları, Şebnem Korur Fincancı ve Angie Zelter gibi kişi ve kurumlar aldı.

Kaynak: DİKEN