MERT BELL DEMET AKALIN’A: YANAN ATEŞİ Mİ SÖNDÜRDÜK?

GZone Dergi müzik yazarı Mert Bell, Demet Akalın'ın son albümü "Ateş"i ve diğer Türkçe müzik çalışmalarını değerlendirdi.

Demet Akalın, diskografisinin en uzun süren molasının ardından yeni albümü “Ateş” ile bizlerle. Yazılarımı okuyanlar bilir, kendisi benim kolayca övdüğüm bir şarkıcıdır. 20’li yaşlarıma tam arzu ettiğim dinamiklikte ve giderlilikte bir pop soundtrack yaratmış olmasından belki de, kendisini sevmekten vazgeçmedim, o da beni her albümünde en azından 2-3 hit şarkıyla ödüllendirmeyi ihmal etmedi.

Ama zaman geçiyor, pop değişiyor, ben farklı şeylerden zevk almaya başlıyorum ve elbette Akalın da aynı şekilde. Bir önceki albümü “Rakipsiz” 2016’nın müzikal trendlerini takip etmekte ne kadar kararlıysa “Ateş” bir o kadar vurdumduymaz bu konuda. Zira açılışı yapan ve ilk klip için seçilen Catwork aranjeli Tan şarkısı “Napıyorsan Yap” dışında tamamıyla 2012 ve öncesi Akalın albümlerinin pastişini anımsatan bir yapıyla karşılaşıyoruz.

Bu pastiş içerisinde benim açımdan dikkat çekici bir unsur var. Akalın, bu kez düşük tempolu şarkıların hepsinde hedefi tutturuyor. 10 yıl önce bir Demet Akalın albümü dinlerken bu şarkıların favorilerim olacağını söyleseler muhtemelen gülerdim ama yumruk gibi kalbe inen “Ağlar O Deli”den kapanışı yapan melodramatik “Bir Demet”e kadar bu gruptaki şarkıların hepsi başarılı ve çok sağlam yorumlanmışlar. Akalın “Yekten”de Haktan gibi güçlü bir sesin karşısında ezilmiyor örneğin ama esas en iyi performanslarını Hakkı Yalçın’ın sözlerini yazdığı iki şarkı olan “Ateş” ve “Söz” ile veriyor. 

Sıla’dan alınan orta tempolu “Bizi Buluyor” da şarkıcı için doğru bir seçim. Aslına bakarsanız Sıla’nın şarkıları Akalın’ın seçtiği bu yeni ‘daha az giderli, daha çok kederli’ müzikal rota için biçilmiş kaftan. Dolayısı ile Gülşen ve Gökhan Özen gibi bestecilerden vazgeçtiği bu albümde Sıla, bu iki isim kadar sansasyon yaratmayacak olsa da kesinlikle artı puan.

Akalın’ın oyun alanı hareketli şarkılarda ise maalesef karışık sonuçlar ortaya çıkmış. “Napıyorsan Yap” diskografisinde neredeyse deneysel anılabilecek bir şarkıyken hemen ardından gelen “Ah Ulan Sevda”nın kız kardeşi “Geberesice” tanıdık sulara çekiveriyor bizi. Bu yaz radyoların çokça çalacağı ama birçok DA şarkısına benzeyen “Esiyor”u ise sevmedim. Benzer hisler yaratan ya da kulağa sıkıcı gelen “Kader”, “Ala” ve “2’den Sonra”yı da. 

Kalan şarkılar ise kötü değiller ama sorun şu ki mesela burada bir “Hayalet” ya da “Nazar” yok. Murat Güneş’in yazdığı “Minik” de Volga Tamöz’ün tam gaz aranjesine rağmen bir “Damga Damga” olamıyor maalesef. 

2010 yılındaki “Zirve” albümü için bile son derece modern ve iddialı düzenlemeler yapan aranjör Erhan Bayrak, tam olarak o albümden fırlamış gibi olan “Ödül” dışındaki tüm şarkılarda daha eski usül bir sound peşine düşmüş ve bu, “Ateş”in genel yapısına sirayet etmiş. Akalın 2014’teki “Rekor” albümüne hakim gürültülü euro-trash tarzdan sonra ilk kez ciddi bir değişime işaret ediyor ama bu beklenmedik şekilde geriye dönük bir değişim. Şimdilik kabul edelim bakalım.

Bir ömür Demet Akalın dinleyerek 20’lerime ışınlanmam mümkün değildi zaten.  

20’li yaşlarında olup 20’li yaşlarındakiler için müzik yapan Nova Norda ise bir süredir bahsetmek istediğim bir isim. Geçtiğimiz yılın başından beri kendi yazdığı şarkılarını yayınlıyor ama en sonuncusu “Zor”u o kadar çok beğendim ki ondan bahsetmek için daha fazla bekleyemedim. Ne tür müzik yaptığını sorduğunuzda kendisi hip-hop, R&B, trap ve rap’ten ilham alan elektro pop olarak tanımlıyor ama aslında bu, yüzü tamamen batıya dönük popun ta kendisi, üstelik iyi yapılanı. Bu genç yeteneğe ve şarkılarına mutlaka bir şans verelim.

Bir diğer yeni isim Vedat Genç de kendi yazdığı ilk şarkısı “Yol Yakınken” ile karşımızda. Genç’in ismini youtube’da ararken yeni şarkısının klibinin yanında “O Ses Türkiye” macerasına ait videolara da rast geldim. Hepsine bir göz atmanızda fayda var ama kendi şarkısı (aranjörü Fırat Deniz Haznedaroğlu’nun başarılı dokunuşuyla) minimal ve temiz bir pop dinletisi vaat ediyor.

2 ay önceki harikulade Mehmet Güreli coverı “Umrumda”nın ardından hız kesmeyen Merve Deniz’in “Haberin Yok”u da son derece sağlam bir pop şarkısı. Deniz’in youtube kanalı cover videoları ile dolu ama bu şarkıdan anladığım kadarıyla kendisi şarkı yazma konusunda da sıkıntı çekmiyor. Can Oflaz ve Ali Katırcıoğlu’nun yaptığı çok katmanlı düzenleme üstünde Deniz’in narin sesine tezat tok yorumu kusursuz. Umuyorum ki bir yıldız doğuyordur.

Yazının kapanışında ise bu ayki Gzone konuklarımızdan Görkem Sengel’in yeni şarkısından bahsetmek istiyorum. “Affet” Sengel’in bugüne kadar yazdığı en radyo dostu şarkı öncelikle. Daniel Taşel’in özenli ve zengin aranjesi şarkının kırılgan hissiyle gayet uyum içinde. Bu ahengin sağladığı rahatlıkla belki de, Sengel de şarkıyı incelikle yorumlamış. Kendisi belli ki 90’lar popundan etkileniyor ve bu etkileşimi dinleyicisine en doğru şekilde yansıtmış bu kez.